M. Şamil Gündüz

Havalar ısınmaya başlamıştı. Gül öğretmen bize haftaya okulların kapanacağını söyledi ve bize kampla ilgili bilgiler verdi. "Kampa gitmek ister misiniz?" diye sordu. Hep bir ağızdan "Evettt!" diye bağırdık. Okuldan eve döndüğümde anneme bunu anlattım ve gitmek istediğimi söyledim. Annem, bana gidebileceğimi söyledi ve yarın çarşıya gidip ihtiyacım olan şeyleri almaya karar verdik. O gün çok heyecanlı uyudum. Erkenden uyandım, saat 8.30'du, hemen hazırlanıp çıktık. O kadar heyecanlıydım ki gitmemiz saatler sürdü gibi geldi. Annem önceden alacağımız şeylerin listesini hazırlamıştı. Malzemeler: Büyüteç, çadır, kitap, fener ve yastıktı. Onları aldıktan sonra eve döndük, malzemelerimizi çantaya koyup biraz dinlendik. Yarın arkadaşlarım beni almaya gelecekti. Ben çok heyecanlıydım. Erkenden uyudum, saat 8'de kalktım, kahvaltımı edip üstümü giydim. Kapıda öğretmenim vardı, beni almaya gelmişlerdi ve bana bisikletimi de alabileceğimi söyledi. Çantamı takıp okul servisine bindim, yola çıktık. Yolda market, ev ve bakkallar gördük. Ve varmıştık bile, servisten inip ormanın içlerine doğru ilerledik. Bir yerde tüm çadırları kurduk ve içini düzenledik. Ondan sonra da ormanı gezmeye çıktık. Gezerken bir mağara gördük ve içinden "Gırr" diye sesler çıkıyordu. Ve içinde korkunç canavar Karabiber çıktı. Çok korku içindeydik. Bir baktım ki Dr. Hayeha isimli bir süper iyi o Karabiber'i korkutup kaçırdı ve giderken yeşil bir düğme düşürdü ve biz de onu alıp geri çadıra döndük. Yeşil düğme Mars gibi parlıyordu. Biraz bisikletimi sürdükten sonra güzel bir uyku çektik.